YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

29 Temmuz 2008 Salı

HACETTEPE'NİN TAPUSU...

Bir açık arttırma sitesinde gördüm onu. “Ankara Hacettepe Osmanlıca Tapu” diye satışa sunulmuştu. 12 YTL da fiyat konulmuştu. Hemen yatırdım 12 YTL’sını. İki gün sonra "tapu" elimde idi. Hacettepe’nin tapusu. 1926 yılına ait.

 

Gençliğimde Hacettepe’de 10 yıl eğitim görmüştüm. 

İyi, kötü oranın amblemini de yapmıştım. Eh, artık Tapusu da elimde idi.

Şimdi bu Tapu ile Ankara Belediye Başkanlığı’na başvuruda bulunsam Hacettepe’yi geri alabilir miydim?

Tabii ki alabilirdim.

Ama ya sonrasında Hacettepe Öğretim Üyeleri ve Öğrencileri -bir hafta önce ODTÜ’de yapılanlar gibi- “Hacettepe’yi almak Güven, Özveri, Tecrübe gerektirir” yazan bir pankartla karşıma çıksalardı… Evet, böyle bir pankartla karşıma çıksalardı. Var mıydı bende o kadar Güven, Özveri, Tecrübe…

Tabii ki benim Ankara Belediye Başkanı kadar Güvenim, Özverim ve de Tecrübem olmadığı için başvuruda bulunmadım.

Otur oturduğun yerde” dedim. 

Tapusu bende olsa da oradan eğitimimi almış olmak benim için en büyük onurdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder