YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

28 Eylül 2009 Pazartesi

TİMUR'UN ÜLKESİNDE...


"Agar bizning kuch, gudratimizga subha gilsang,
biz qurgan imoratlarga baq..." Timur (1336-1405)


Geçen hafta "Ramazan Bayramı" tatili vardı.
Arkadaşlarımın bir bölümü Avrupa'ya gidecekti.
Londra'ya, Floransa'ya, Prag'a...

Bana soruyorlardı "sen nereye gideceksin" diye.
Ben de yanıtlıyordum :
"Özbekistan'a..."

Şaşırıyorlardı.
Burun kıvırıyorlardı.
Özbekistan'a da gidilir miydi.
Roma, Viyana, Barselona oralarda dururken...

Özbekistan, Asya'nın tam ortasında yer alıyor.
İstanbul'dan kuş uçuşu 3611 km. uzaklıkta.
Genç bir ülke.
"Mustaqillik"lerini 1991 de kazanmışlar.
Ama oldukça eski bir yerleşim bölgesi.
2700 yıllık bir tarihleri var.

Özbekistan, ismini ilk Türk Devleti'nin Başkanı'ndan alıyor.
Altınordu Devleti Han'ı Özbek Han'dan...
Burası -ilk isimleriyle- Ceyhun ve Seyhun nehirlerinin suladığı bir bölge.
Araplardan sonra adları Amu Derya ve Siri Derya olan nehirler.
İki nehir arasında kalan bölge.
Arapların "Mavera ün nehir" ismini verdikleri yer.
13.000 km.'lik "Büyük İpek Yolu"nun tam göbeği.
O dönemlerden beri zengin bir bölge.
Tarım ve ticaretiyle ün yapmış.

Büyük İskender, MÖ 329 yılında Semerkand'ı fethetmiş.
Sonrasında da şunları söylemiş :
"Buranın güzelliği ile ilgili söylenen herşey doğruymuş".
Ve eklemiş, "tek fark hayâl ettiğimden daha güzel olması..."

Öylesine güzel, öylesine zengin bir yer Semerkand.

Timur, büyük İmparatorluğunu burada kurmuş.
Küçük Asya, Hindistan ve Çin'in bir bölümüne egemen olmuş.

Taşkent, Hiva, Semerkand ünlü kentlerinden.
Kubbet-ül İslâm denilen 7 kutsal şehrinden birisi de burada.
Kızılkum çölünün ortasındaki Buhara'da.
Geçmişte yalnızca Buhara'da 100 dolayında Medrese varmış.
Oxford, Harvard'ın olmadığı dönemlerde bir Üniversite kenti.
Nakşibendî Şeyhi Bahaddin'in mezarı da burada bulunuyor...

Buraları Müslümanlığın bilim, sanat ve kültür merkezleri.
Al Harezmî, Buharî, Birunî ve Uluğ Bey buralarda yetişmişler.
İslâm Rönesansını bu topraklarda yaratmışlar.

Günümüzde Özbekistan zengin bir ülke.
Yüzölçümü bizim memleketimizin yarısı kadar.
Ancak, verimli ve düz topraklarında bilinçli tarım yapılıyor.
Tarım ürünleri çok bol ve kaliteli.
Pamuk üretiminde dünyada ilk sıralarda yer alıyorlar.
Altın üretiminde de öyle.
Gazı var, petrolü var.
Zengin mi zengin.
Bu zenginlik henüz Özbek halkına pek yansımamış olsa da...

Ama tüm bunların yanında müthiş bir de tarihî zenginliği var.

Timur'un söylediği gibi: "Bizim güç, kudretimizden şüphe edenler, kurduğumuz imaretlere baksınlar..."

Bu eserler ancak Özbekistan'a gidip, görünce anlaşılıyor.
Yoksa Paris'e, Madrit'e gitmekle değil...


.

.