YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

16 Şubat 2018 Cuma

HAFIZ'IN KABRİ...



- 2 Haziran 2017 Cuma, Şiraz -

Hafız'ın kabri olan bahçede bir gül varmış
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle
Gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
Eski Şiraz'ı hayâl ettiren âhengiyle...

Ölüm asude bahar ülkesidir bir rind'e
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter...

                                 Yahya Kemal, Rindlerin Ölümü
...............

Büyük İran şairi.
Hafız'ın kabrini.
Böyle anlatmıştı Yahya Kemal bu dizeleriyle.
Rindlerin Ölümü şiirinde...

Hafız'ın gerçek adı Hace.
Ama Hace, hacı demek değil.
Hace, Farsça'da.
Çocuğu olamayan erkek anlamında...

Şair Hafız'ın gerçek adı.
Hace Şemseddin Muhammed.
Kuran'ı ezbere bildiğinden.
Hafız lâkabını vermişler...

Şiraz doğumludur, 14. yy'da yaşamıştır.
Şair Hafız denilince.
Hafız-ı Şîrazî.
Yani Hace Şemseddin anlaşılır...

Farsça'nın en büyük şairlerindendir.
İran tasavvuf şiirinin önderidir.
Şarkın en lirik şairlerinden birisi sayılmıştır.
Şöhreti hem doğuya hem de batıya yayılmıştır...

İran'da.
Her evde, ocakta.
Muhakkak bulundurulmalı.
Şu dört kitabı:

Birincisi Kur'an.
İkincisi Hafız'ın Divan'ı.
Üçüncüsü Sadi'nin Bostan'ı ve Gülistan'ı.
Ve dördüncüsü de Firdevsi'nin Şehname'si...

İran'da her evde Hafız Divanı vardır.
İranlılar onun şiirlerinin çoğunu ezbere okurlar.
Farsça biliyorsanız Divan'ını rastgele açtığınızda.
Çıkan şiiri okursunuz fal niyetine anlamlı mesajıyla...

İşte bu büyük Şairin mezarına.
Ziyarete gittik son anımızda.
Hafıziye olarak bilinen kabristanına.
Şiraz'daki son akşamımızda...

Sekizgen köşeli.
Tümüyle açık çevresi.
Son derece mütevazi.
Hafız'ın kabri...

Her seher bir gül açar.
Her gece bir bülbül öter mi?
Bilmiyorum Hafız'ın Kabri olan bahçede.
Ama İran halkı emin olun burada her gece...

Kadın, erkek, çoluk, çocuk.
Hatırı sayılır büyük bir kalabalık.
Akşam olduğunda, hava sıcaklığı azaldığında.
Buluşuyor Hafız'ın Mezarı'nda serin serviler altında...

Hoparlörlerde çok güzel şiirler okunuyor.
Gelenler kitap açmış Hafız'ın şiirlerini anıyor.
Herkes mutlu, eğleniyor, gazellerini okuyor.
Hayyam'lar, Firdevsi'ler, Sadi'ler aramızda dolaşıyor...

Şiir dolu bir akşamla.
Veda ediyoruz İran'a.
Koyuluyoruz gecenin yarısında yola.
Gün doğarken ulaşıyoruz İstanbul'a...

Hafız'ın Kabri Fotoğraflarım:
https://photos.google.com/share/AF1QipM0w4ZzDZdIJXIyiT43UcetsxbRF9k362slSoC_QIPLzS7Ug7L7iH2Ax0MhQuxXOg/photo/AF1QipPcvUWMv7KjbwSGkAvlvNhj4x3QpyyRYcXF4HjL?key=Y2JYUTdLdmkwUUFBeFhaMk1PREFLUzJtQzgwcTdn

.