YÜCEL TANYERİ

Ben, Yücel Tanyeri
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela hekimim, yani
Büyücü falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Lojmanda otururum,
Üniversitede çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Orhan Veli ile Melih Cevdet'tir
En sevdiğim şairler.
Bir kızım vardır,
İki de torunum pek muteber;
İsmini söyleyemem
Çiçekle uğraşanlar bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer...


Beni, benden iyi anlatan Orhan Veli'ye teşekkürlerimle...

16 Nisan 2018 Pazartesi

BİR KÖY ENSTİTÜSÜ ÖĞRENCİSİ...



İlyas Kalay.
1925 yılında.
Manisa'da.
Dünyaya geldi Demirci kazasında...

Kalaycılık dede mesleğiydi.
Soy ismi.
Oradan derlendi.
İlkokula Demirci'de gitti...

1938 senesinde.
Atatürk öldüğünde.
İlkokuldan birincilikle mezun oldu.
İçi okuma ateşiyle doluydu...

Ortaokul Simav'daydı.
Yaptırmak için kaydını.
13 yaşında 40 km uzağa.
Tek başına gitti Simav'a eşeğin sırtında...

Evrakları eşeğin heybesindeydi.
Domates koymuştu anneciği.
Eşeğin heybesine.
Acıktığında yesin diye...

Okul Müdürüne çıktı.
Müdür istedi Diplomasını.
Heybe içindeki domatesler ezilmişti yolda.
Ve zarar görmüştü Diploma...

Okul Müdürü Diplomayı kabul etmedi.
Demirci'ye dönmek gerekti.
Vakit gecikmişti.
İlyas, eşeğe binip geri dönecekti...

Gecenin zifiri karanlığında.
13 yaşında.
Eşeğin sırtında, korkuyla.
Gece yarısı döndü evine o soğukta...

Babası "nasibin yokmuş oğlum" dedi.
"Ya nalbant, ya da demirci".
"Olursun" diye yol gösterdi.
O da Dayısının yanında işe girdi...

O artık bir nalbant çırağıydı.
Arkadaşları Ortaokul'a başlamıştı.
Onları her gün şapkalarıyla görüyordu.
Ve bu duruma çok üzülüyordu...

Okul Öğretmenine gitti.
"Hocam, okumak istiyorum" dedi.
Kendisine bir okul bulmasını istedi.
Öğretmeni "peki" dedi...

Bir ay sonra Öğretmeni geldi.
Kızılçullu Köy Enstitüsü'nün.
Öğrenci alacağını söyledi.
"Orada sınava gir" dedi...

Çok sevindi.
Demirci'den İzmir'e yük kamyonu üzerinde gitti.
Sınavlara girdi.
1 Haziran 1940'da sınavı kazandı...

Kızılçullu'ya kaydını.
Müdür Zekeriya Tonguç yaptı.
Eski elbiseler çöpe atıldı.
Yeni elbise, çorap, havlu, iç çamaşırı dağıtıldı...

Hepsinin saçları kesildi.
Tümü önce hamama gönderildi.
Pijama ve terliği.
Yaşamında ilk kez burada gördü.

Okulda 300 kişi oldular.
6 şubeye ayırdılar.
Sınıflar karmaydı.
Kız-erkek ayni sınıftaydı...

Halk oyunları öğrendiler.
Çiftliklerde çalıştılar.
Bahçe ziraatı yaptılar, meyvecilik öğrendiler.
Arı ve tavukçuluk yapıp bal, yumurta ürettiler...

Her gün 8 saat eğitim yapılırdı. 
Cumartesi-Pazar arazide çalışılırdı.
Türkçe ve Edebiyata önem verilirdi.
Oyunlar, piyesler gerçekleştirilirdi...

Spor önemliydi.
Her sabah 2 saat spor çalışılırdı.
Halk oyunları oynanırdı.
Spor yarışmaları yapılırdı...

Her öğrenci en az bir müzik aleti çalardı.
Müzik, Matematik kadar önemliydi.
Öğretmenin, öğrencisiyle iletişimi.
Ancak Müzikle gerçekleşebilirdi...

Okulun zengin bir Kütüphanesi vardı.
Tüm Klasik eserler burada bulunurdu.
Yurt ve Dünya Dergisi gelirdi.
Her hafta bir gün Kitap tanıtım saatiydi...

İlyas Kalay, bu Okulda 4.5 yıl eğitim aldı.
II. Dünya Savaşı sıkıntılarını yaşadı.
1944'de Hırkalı İlkokulu'nda göreve başladı.
20 yıl Mecburi Hizmet yapacakdı...

29 yıl görev yaptı.
Birçok köyde çalıştı.
Öğretmenlikten başka.
Köylülerle, çiftçilerle yan yanaydı...

1950'lerde Köy Öğretmenler Derneği'ni kurdu.
1960'larda Salihli TÖS Şubesini örgütledi.
1970'lerde TÖB-DER'de çalıştı.
1969'da Kayseri'de canını zor kurtardı...

1973 yılında emekliye ayrıldı.
65 yaşında Ehliyet aldı.
66 yaşında Üniversite bitirdi.
Halk Eğitim Merkezinde Bilgisayar öğrendi...

İlyas Kalay, 90 yaşında.
Tam 3 kitaba.
Attı imza.
Üçü de eğitim konusunda...

3 gün önce.
Salihli'de.
Birlikteydik.
İlyas Öğretmenimizle...

1958 senesinde.
Salihli'de, aldığı 8000 TL krediyle.
Kendisinin bizzat yaptığı evinde.
Kütüphanesindeki kitaplarıyla birlikte...

O anlattı.
Biz dinledik.
Yazdıklarım bunların yalnızca kısa bir özeti.
Belki de ancak yüz binde birisi...

93 yaşındaki İlyas Kalay Öğretmen.
Cumhuriyetin yaktığı.
Aydınlanma ışığının.
Günümüzdeki canlı bir tanığı...


İlyas Kalay Fotoğraflarım:
.